Kuraklık Tehdidi Altındaki Çiftçilerden Kritik Baraj Suyu Talebi

Türkiye’nin hububat ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Şanlıurfa, bu yıl kuraklık nedeniyle büyük bir tehdit altında.

Özellikle Harran, Suruç ve Akçakale ilçelerindeki çiftçiler, yağışların yetersiz olması ve toprakların kuruması nedeniyle endişeli. Bu bölgedeki tarım alanları, Atatürk Barajı’ndan sağlanan sulamaya büyük ölçüde bağımlı. Çiftçiler, baraj suyunun erken bırakılmasını talep ediyor.

Geçen yıl Mart ayında ekinler, gerekli yağışları alarak büyüme sürecine girmişti. Ancak bu yıl, Mart ayı itibariyle hâlâ beklenen yağışlar düşmedi. Çiftçiler, topraklarında gübrelerin erimediğini ve ekinlerin yeterince yeşermediğini belirtiyorlar. Yağmurların olmaması, tarım alanlarının kurumasına ve verim kaybına yol açabileceği için çiftçiler tedirgin.

Harran Ovası, Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından biri olarak biliniyor. Ancak bu yıl, ekinlerin büyümesi için gerekli sulama suyu oldukça sınırlı. Bölgedeki çiftçiler, suyun zamanında ve yeterli miktarda sağlanamaması durumunda büyük zorluklar yaşayacaklarını ifade ediyorlar. Bir çiftçi, Ekinlerimiz ne yazık ki gelişmiyor. Geçen yıl bu zamanlar daha iyi yağışlar almıştık. Bu yıl ise hala yağmur yüzü görmedik. Eğer baraj suyu erken bırakılmazsa, bu durum daha da kötüleşebilir,” dedi.

Harran, Suruç ve Akçakale ilçelerinde yaşayan çiftçiler, Atatürk Barajı’ndan sağlanan sulama suyunun erken bırakılmasını istiyor. Bu taleplerinin, ürünlerinin sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi için büyük önem taşıdığına dikkat çeken çiftçiler, baraj suyunun erken bırakılmaması durumunda ciddi verim kayıpları yaşayabileceklerini belirtiyorlar.

Şanlıurfa’daki kuraklık, yalnızca bu bölgedeki çiftçileri değil, Türkiye’nin genel gıda üretimini de tehdit edebilecek boyutlara ulaşabilir. Bölgedeki verim kayıplarının, özellikle hububat üretiminde büyük etkileri olabilir. Çiftçilerin taleplerine kulak verilmesi, bu olumsuz etkilerin en aza indirilmesine yardımcı olabilir.

Çiftçilerin baraj suyu talebi, sadece bölgesel değil, ulusal bir önem taşıyor. Bu nedenle, suyun erken bırakılması, sadece yerel tarımı değil, tüm Türkiye’nin gıda üretimini güvence altına almak adına kritik bir adım olabilir.