enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpşanlıurfaurfahaberlersondakikaobjektifpressurfa haberleri
DOLAR
42,2008
EURO
48,7530
ALTIN
5.421,07
BIST
11.073,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Parçalı Bulutlu
27°C
Şanlıurfa
27°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Çok Bulutlu
27°C
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C
Cumartesi Açık
28°C
Pazar Açık
27°C

Akciğer Kanseri: Sinsi İlerliyor, Ama Önlemek Elimizde!

Akciğer Kanseri: Sinsi İlerliyor, Ama Önlemek Elimizde!
REKLAM ALANI
06.11.2025 12:09
A+
A-

Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Ancak erken tanı olanaklarının artması ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde umut verici bir tablo ortaya çıkıyor. Kanserle mücadelede farkındalık çalışmalarını yıl boyunca sürdüren Türk Kanser Derneği de, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında toplumun erken tanı ve korunma yöntemleri konusunda bilinçlenmesinin önemine dikkat çekiyor.

Türk Kanser Derneği Sağlık Direktörü Ezgi Polat, akciğer kanserinin çoğunlukla geç belirti veren ve bu nedenle “sinsi” ilerleyen bir hastalık olduğunu belirterek, en önemli risk faktörünün sigara olduğunu vurguladı. Polat, “Sigaradan uzak durmak hastalığın gelişme riskini önemli ölçüde azaltırken, düzenli taramalarla erken evrede tanı konulması tedavi başarısını ciddi şekilde artırmaktadır. Bu hastalıkla mücadelede her bireyin bilinçli adımlar atması hayati önem taşır.” ifadelerini kullanarak, akciğer kanserine ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

Kimler risk altında?

Sigara kullanımı, akciğer kanserinin en temel nedenidir; pasif içicilik de riski ciddi derecede artırır. Ayrıca asbest, radon gazı, hava kirliliği, ileri yaş ve genetik yatkınlık da risk faktörleri arasında yer alır.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Türkiye’de her yıl yaklaşık 27.000 kişi akciğer kanseri tanısı alırken bunların yaklaşık 23.000’i erkek, 4.000’i kadındır. Dünya genelinde ise 2022 verilerine göre 2.480.675 yeni vaka ve 1.817.469 ölüm gerçekleşmiştir. Ülkemizde akciğer kanseri tüm kanser vakalarının yaklaşık %17,6’sını oluşturmaktadır.

Belirtiler neler olabilir?

Geçmeyen öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, balgamda kan, açıklanamayan kilo kaybı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü ve halsizlik en sık görülen uyarıcı belirtiler arasında yer alır. Bu belirtiler her zaman akciğer kanseri anlamına gelmez ancak bu şikayetlerin görülmesi halinde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Günümüzde akciğer kanseri tedavisinde yalnızca ameliyat ve klasik kemoterapi değil; hastalığın genetik özelliklerine göre planlanan hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapi de başarıyla uygulanmaktadır.

Yapılan meta-analizler, ileri evre akciğer kanserinde “hedefe yönelik + radyoterapi” gibi kombinasyonların, hastalığın ilerlemeden geçen yaşam süresini anlamlı şekilde uzattığını göstermektedir. Bu nedenle akciğer kanserine yakalanmak artık “iyileşmemek” anlamına gelmemektedir. Dünyada kanser tedavisinde kullanılan tüm güncel ve onaylı yöntemlerülkemizde de etkin bir şekilde uygulanmaktadır

Akciğer kanseri çoğu zaman sessiz ilerler ve dünya genelinde en fazla ölüme yol açan kanser türlerinden biridir. Erken tanı, tüm kanser türlerinde olduğu gibi akciğer kanserinde de en güçlü silahımızdır. Düzenli taramalar ve sigarayı bırakma oranlarındaki küçük bir artış bile binlerce hayatın kurtulmasını sağlayabilir.

Ancak şunu da bilmek gerekir ki akciğer kanseri yalnızca “sigara içenlerin hastalığı” değildir. Hava kirliliği, genetik yatkınlık ve çevresel etkenler de riski ciddi ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle riskleri bilmek, belirtileri göz ardı etmemek ve erken hareket etmek hayati önem taşır.

Unutmayalım; sağlıkla aldığımız her nefesin değeri, onu kaybetmeden önce anlaşılmalıdır.

REKLAM ALANI